Migren Krizleriyle Baş Etmenin Yolları

Migren, genellikle başın bir tarafında meydana gelen ve yoğun, pulsatile bir baş ağrısıyla karakterize olan nörolojik bir hastalıktır. Baş ağrısı genellikle bulantı, kusma ve ışık/sesi hassasiyet ile birlikte görülür.

Migren belirtileri, kişinin yaşadığı krizin türüne göre değişiklik gösterebilir. Yaygın belirtiler arasında başın tek tarafında yoğun ağrı, bulantı, kusma, ışık ve ses hassasiyeti ile aura adı verilen görsel veya duyusal bozukluklar bulunur.

Migren tanısı genellikle hasta öyküsüne dayanır ve hekimin muayenesi ile desteklenir. Gerekli görüldüğünde, diğer olası nedenleri ekarte etmek amacıyla MRI veya CT taraması yapılabilir.

Her migren hastasının tetikleyicileri farklı olabilir. Bazıları stres, hormonal değişiklikler, belirli yiyecekler (özellikle şarap, çikolata, peynir), kötü uyku düzeni veya hava durumu gibi faktörlerdir. Kimi hastalar bu tetikleyicileri bir günlük tutarak kolayca belirleyebilir.

Düzenli bir uyku düzeni oluşturmak, yeterli miktarda su içmek, sağlıklı beslenmek ve düzenli egzersiz yapmak migren krizlerini önlemeye yardımcı olabilir. Meditasyon ve yoga da stres yönetimine destek olabilir.

Migren başlamadan önce kullanılan ilaçlar ile kriz başladığında alınan ilaçlar arasında fark vardır. İlaçlar doktor önerisi ile kullanılmalıdır. Ağrı kesiciler, triptanlar ve sık yapılan migren tedavileri arasında yer alır.

Akupunktur, akupresür, bitkisel tedaviler ve biofeedback gibi alternatif yöntemler de bazı hastalar için rahatlatıcı olabilir. Her bireyin yanıtı farklı olacağı için bu yöntemleri denemek önemlidir.

Migrenin tedavisinde kullanılan ilaçların etkinliği düzenli olarak gözden geçirilmelidir. Bazen ilaç değişikliği gerekebilir. Hem akut hem de profaktik tedavi planları doktor nezaretinde düzenlenmelidir.

Migren ile başa çıkmak zor olabilir. Destek grupları, benzer deneyimler paylaşarak ve bilgi alışverişi yaparak hastalara yardımcı olabilir. Bu tür gruplar, online veya fiziki olarak bulunabilir.

Migren atakları sıklaşırsa veya şiddeti artarsa, mutlaka bir uzmana danışılmalıdır. Kişinin genel sağlık durumu ve diğer sağlık problemleri göz önünde bulundurularak önerilerde bulunulacaktır.