Tansiyon Düşüklüğü: Hangi Sorunları Gösterebilir?

Tansiyon düşüklüğü, kan basıncının normalin altında olması durumudur. Normal kan basıncı genellikle 120/80 mmHg olarak kabul edilir ve 90/60 mmHg'nin altına düştüğünde tansiyon düşüklüğü olarak değerlendirilir.

Tansiyon düşüklüğü genellikle baş dönmesi, bayılma, yorgunluk, bulanık görme, bulantı ve konsantrasyon güçlüğü gibi belirtilerle kendini gösterir. Bu belirtiler, vücudun yeterli kan akışı alamadığını gösterir.

Tansiyon düşüklüğüne yol açabilecek birçok neden bulunmaktadır. Bu nedenler arasında dehidrasyon, uzun süreli yatak istirahati, beslenme yetersizlikleri, kalp hastalıkları, enfeksiyonlar ve bazı ilaçların yan etkileri yer alır.

Vücuttaki sıvı eksikliği, kan hacminin azalmasına ve dolayısıyla tansiyon düşüklüğüne neden olabilir. Dehidrasyon, sıcak havalarda, aşırı terleme durumlarında ya da yeterince sıvı almadığınızda meydana gelebilir.

Yetersiz beslenme, özellikle B12 vitamini, folik asit veya demir eksikliği, tansiyon düşüklüğüne neden olabilir. Bu nedenle, uygun bir diyet benimsemek önemlidir.

Kalp hastalıkları, özellikle kalbin kan pompalama işlevini etkileyen durumlar, tansiyon düşüklüğüne yol açabilir. Kalp yetmezliği gibi durumlarda, kalbin yeterince kan pompalamaması tansiyonun düşmesine sebep olur.

Ciddi enfeksiyonlar, septik şoka neden olabilir. Bu durumda, vücudun enfeksiyonla savaşmak için gösterdiği tepkiler kan basıncını düşürür. Belirtiler arasında yüksek ateş, terleme ve huzursuzluk yer alabilir.

Tansiyon düşüklüğünün tedavisi nedenine bağlıdır. Eğer dehidrasyondan kaynaklanıyorsa sıvı alımını artırmak, eğer beslenme yetersizliklerinden kaynaklanıyorsa diyet değişikliği yapmak gereklidir. İlaç tedavisi gerekiyorsa, doktor rehberliğinde verilmelidir.

Bol su içmek, dengeli bir diyet yapmak, düzenli egzersiz yapmak ve stres yönetimi tansiyon düşüklüğünü önlemenin yollarıdır. Ayrıca, düzenli sağlık kontrolleri yapmak bu durumu erkenden tespit etmenize yardımcı olabilir.

Tansiyon düşüklüğü belirtileri yaşıyorsanız ve bu belirtiler şiddetliyse veya uzunsa bir sağlık profesyoneline başvurmalısınız. Belirtilerin sürekli hale gelmesi, altta yatan bir sağlık probleminin varlığını gösteriyor olabilir.